top of page

zeytin

Sanırım bir aydan fazla bir süredir bir zeytin kasesi kahvaltı sofrasına konulup kaldırılıyor.Diğer kaselerdeki herşey bitip yerine yenisi konmasına karşın bizim zeytin kasesi ilk günkü görünümünü koruyor.Tek yaptığımız ise zeytinleri yemek yerine spor olsun diye buzdolabından çıkarıp masaya koymak ve sonra kaldırıp tekrar buzdolabına koymak.Beraberinde olan başka kaselerdeki zeytinler çoktan yenmiş olmasına rağmen o kasedeki zeytinler yenmedi.Aslında İzmir'in köylerinden birinden alınan bu zeytinin tadının çok güzel olacağını düşünerek almış eşim.Kavanozda olduğu için tadına bakmamış.Ne yazık ki tadı güzel değil ama ne ben ne de eşim onu çöpe atmaya kıyamadık.Kendi yemediğimiz bir şeyi bir başkasına da vermek istemedik.Her sabah ben eşimden, eşim benden belki birkaç tane yer diye beklentiye girerek zeytin kasesini kahvaltı sofrasına koyuyoruz ama artık acı gerçekler iyice su üstüne çıktı :) Zeytini atmak zorunda kaldık.Bundan bir önceki sefer aldığımız vakumlu paketteki zeytinin tadı da pek iç açıcı değildi ve onu  bitmesi de epey zaman almıştı. Benzer süreci bir kez Türk kahvesinde yaşamıştım.Bir yerden hediye gelen kahvenin tadı, benim çok sevdiğim Kurukahveci Mehmet Efendi kahvesinin tadının yakınından bile geçmiyordu.Hediye gelen kahve bir an önce bitsin ve ben Mehmet Efendi kahvesi alayım diye düşünüyordum.Birkaç kez içtim.Bir öğleden sonra tam kendime kahve yapmayı planlarken kendimi şöyle bir iç sorgulama yaparken buldum."Canım kahve istedi öyleyse kendime bir kahve yapayım.Hımm ama o kahvenin tadı güzel değil.En iyisi o tada sahip kahveyi içeceğime içmeyeyim daha iyi.Kahve yapmaktan vazgeçeyim." Komik değil mi :) Ben güzel kahve tadı için kahve içiyorum.Eğer kahve bana o tadı vermeyecekse gereksiz bir uğraşa girişmenin pek anlamı kalmıyor.


Güzel bir hafta sonu geçirmeniz ve lezzetli zeytinlere denk gelmeniz dileğiyle ;)

0 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page